Tunus
Cumhurbaşkanı Said, Kartaca Sarayı'nda düzenlenen kabine toplantısında, Bakanlar Kurulu üyeleriyle bir araya geldi.
Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı resmi sosyal medya hesabında yayımlanan video mesajda Said, "Yüksek Yargı Konseyi cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilerek yerine başka bir konsey oluşturulacak." dedi.
Konseyin feshedilmediğini düşünenlerin varlığından söz eden Said, "Konsey feshedildi, bununla ilgili sorgulanacak bir durum yok. Halk, ülkenin yolsuzluklardan arındırılmasını istiyor, bunun yolu ancak yargının arındırılması ile gerçekleşebilir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Said, Konseyin yetkilerini aşan bir bağımsızlığa sahip olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
"Yargı organı sadece Anayasa'nın belirlediği kanunları herkese tarafsız olarak uygulamakla yükümlü. Yargının bağımsızlığından dem vuran bazı üyelerin sağladıkları maddi menfaatlere ilişkin dosyalar mevcut. Biz yargıya saygılıyız, çalışmalarını ve sorumluluklarının ağırlığını takdir ediyoruz ancak onların tam bağımsız olmalarını bekliyoruz."
Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal, dün akşam Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşmesinin ardından yazılı bir açıklama yayımlamıştı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’in yargının bağımsızlığının garantörü olan Yüksek Yargı Konseyini sürdürmeye kararlı olduğu iddia edilmişti.
Yüksek Yargı Konseyinin feshi
Cumhurbaşkanı Said, 7 Şubat Pazartesi, Başbakan Necla Buden ile görüşmesinde, Yüksek Yargı Konseyinin feshedildiğini duyurmuştu.
Said, "Yüksek Yargı Konseyi feshedildi ama ben yargıya asla dokunmayacağım. Çözüm için bu kararı almak zorunluluk haline gelmişti." ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı'nın Konseye ilişkin açıklamasının ardından birçok siyasi parti, yargı mensubu ve sivil toplum kuruluşu, yasal olmadığı gerekçesiyle karara tepki göstermişti.
Tunus'ta siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı. Cumhurbaşkanının aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Ülkedeki siyasi ve sivil toplumdan birçok kesim Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.
