Safariciler tarafından büyük ilgi gören 'buggy' emsallerine göre çok daha güvenli ve konforlu. Sanayideki atölyelerinde aylık 12 araç üreten Altunbaş ve ekibinin ürettiği araçlara Dubai, Almanya, Bulgaristan gibi ülkelerden de talep var. KOSGEB desteğinin ardından üretim kapasitesini arttıracak olan Altunbaş'ın en büyük hedefi ise ihracat. Satın almak istediği aracı kendi üreten Mahmut Altunbaş; "Satın almak için bakmaya başlamıştım. Türkiye'de seri üretim yapan kimseyi bulamadım doğru düzgün, bir kişi buldum o da Çin'den ithal edip burada birleştirme gibi yapıyordu. Kalite olarak da çok düşüktü. Kendimiz daha iyisini yaparız diye başladık, yüksek kaliteyle şuan kullanabildiğimiz her şeyin kalitelisini kullanıyoruz. Kendimiz bineceğimiz aracı satıyoruz diyebiliriz. Güvenlik olarak da bir araçla yarışacak seviyededir, şase sağlamlığı arabayla aşağı yukarı aynı. Atv ve diğer buggylere göre çok daha sağlam bir şasemiz var” dedi.
Müşteri kitlesinin daha çok safariciler olduğunu belirten Altunbaş, Dubai, Bulgaristan, Almanya gibi ülkelerden de araca talepler olduğunu belirtti. Altunbaş; “Şuan için aylık 10-12 araç civarı üretim yapıyoruz. Arttırılabilir siparişe göre ama plaka olayından sonra satışların yüzde 500 artacağını düşünüyoruz. O zaman fabrikalaşmayı düşünüyoruz. Üretimi komple sıfırdan yapıyoruz. Çelik çekme boruyu Konya'dan boru halinde alıyoruz, bu hale kadar getiriyoruz. Tamamını yerli malzeme kullanıyoruz. Çin malı cıvata bile bulundurmuyoruz araçta. Tamamı Türk malı olacak şekilde üretiyoruz. Safaricileri de en çok cezbeden kısmı güvenliği. Şuan için 2 kişilik versiyonları 50 bin, 4 kişilik versiyonlarını 60 bin liradan satıyoruz toplu satış yaptığımızda ise indirim uyguluyoruz'' dedi.
Asker ve polisin bu araçları kullandığını söyleyen Altunbaş, arazi araçlarını hem devlete üretmek hem de ihracat yaparak katma değer sağlamak istiyor.
Sema Tekeli
