Ankara
Daire, Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 8 Kasım 2018'deki kararına ilişkin temyiz incelemesini tamamladı.
Buna göre, sanıklar Murat Zar ile Cihan Dağcı'ya "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verilen 8 yıl 9'ar ay hapis cezaları ile Ferhan Nakıboğlu'na "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan verilen 2 yıl 1 ay hapis ve aynı suçtan Arif Çifçi'ye verilen 3 yıl 9 ay hapis cezaları onandı.
Daire, sanık İbrahim Nakıboğlu hakkındaki beraat kararını da hukuka uygun buldu.
Yerel mahkemece "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıl hapse mahkum edilen Taner Nakıboğlu hakkındaki hüküm ise bozuldu. Daire, bu sanığın eyleminin "silahlı terör örgütüne üye olma" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası verilen Cahit Nakıboğlu ile 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Emre Nakıboğlu hakkındaki kararları da bozan Daire, bu sanıkların önceki aşamalarda örgüte dair verdikleri ifadeleri göz önünde bulundurularak, verilen cezaların etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kararlaştırdı.
Yerel mahkemece, 6 yıl 3'er ay hapse mahkum edilen sanıklar Emre Özkaya ile Mesut Çeven hakkındaki kararlar da Yargıtay 3. Ceza Dairesince bozuldu. Bu sanıklar hakkında örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarını gösteren delil bulunamadığı belirtilen kararda, sanıkların "muvazaalı arsa devirleri yaptıklarının" anlaşıldığı, bu eylemin de "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret edildi.
Holding bünyesindeki şirketlerin müsadere kararı onandı
Daire, sanıkların holdinge bağlı 42 şirketteki paylarının müsadere edilmesi yönündeki yerel mahkeme kararını ise şirketlerin müsadere edilmesi gerektiği hükmüyle düzelterek onadı.
Kararda, müsaderesine karar verilen şirketlerin FETÖ ile bağlantılı olduğu, para transferlerinin bulunduğu, kayıt dışı gelirin sisteme sokulması için kullanıldığı ve örgütün amacına özgülendiği ifade edildi.
Şirketlerin, silahlı terör örgütünün Türkiye içerisinde ve yurt dışında en önemli finans kaynaklarından biri haline geldiği tespitine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda hareket ettiğinin, bu yönde odak haline geldiğinin, terör örgütlerinin devamlılığını sağlamaya yönelik finansal destek çabalarının bulunduğu, örgütün kontrolüne girdiğinin anlaşılması halinde bütün olarak müsaderesi yasal olarak mümkün ve gereklidir."