İzmir
Gaziemir'de yaşayan 2 çocuk babası esnaf Dönmez, bir yakınının Kovid-19 testinin pozitif çıkmasının ardından 15 Ekim'de test yaptırdı.
Testinin pozitif çıkması sonrasında bir süre evinde karantinaya giren Dönmez, ateş, halsizlik ve solunum güçlüğü şikayetiyle yakınları tarafından Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Hastanenin Kovid-19 servisinde 17 gün boyunca oksijen tedavisi uygulanan Dönmez, sağlığına kavuştu.
"Hastanede ilk hafta çok acılar çektim"
Sevban Dönmez, hastanede AA muhabirine, Kovid-19 salgınının başından bu yana maske, mesafe ve hijyen gibi önlemlere önem vermediğini söyledi.
Ailesinde ve kendisinde kalp, tansiyon gibi alt bir hastalık olmadığı için salgın sürecinde hep rahat davrandığını belirten Dönmez, "Bünyem kuvvetli. Bu hastalık bana gelse de 3 ya da 5 gün içinde atlatırım diye düşündüm. İzlediğim videolardan etkilenerek aşı karşıtı oldum. Üniversite okudum ama cahillik yapmışım, hata yapmışım. Hastanede ilk hafta çok acılar çektim. Su içemedim, yemek yiyemedim. Benim burada yaşadıklarımı insanlar bir dakika görse koşa koşa gidip aşı olur. " dedi.
Dönmez, günler sonra ilk kez rahat nefes aldığını, süresinin dolmasının ardından aşısını olacağını aktardı.
"Ne gerek var, hastalık bizi mi bulacak?"
Aşı karşıtı olduğu için pişman olduğunu anlatan Dönmez, şunları kaydetti:
"O saçma sapan videoları aldanmayın. Ne dedikleri belli değil. Onları izleyerek etkilenmeyin. Hemen aşınızı olun. Gençlerin inat etmesine gerek yok. Aşı olduktan sonra da hastalığa yakalanıyor olabilirsin ama benim kadar ağır geçirmiyorsun. Eşim aşı olmadan önce 'ne gerek var, hastalık bizi mi bulacak' dedim. O aşılarını oldu, hasta olmadı. Ben çarpıldım. Hastaneden cep telefonuyla arkadaşlarıma yaşadığım süreci anlattım. Çoğu yaşadıklarımdan etkilendi ve 4 kişi aşı oldu."
Dönmez, hastanede tedavi gördüğü süre boyunca aynı serviste tedavi gören 3 hastanın vefat ettiğini, birçok hastanın ise yoğun bakıma götürüldüğünü anlattı.
"İyi ki aşı olmuşum"
Yasemin Dönmez ise tedavi sürecinde eşinin yanında olduğunu, yaşadığı zorluklara şahitlik ettiğini anlattı.
Eşinin aşı karşıtı olmasına rağmen kendisinin aşılandığını dile getiren Dönmez, "Ben çocuklarım okula gittiği için aşı oldum. İyi ki de olmuşum. Muhakkak her şeyin bir riski var ama hastalığın riski daha çok. Eşim tedavi gördüğü süre boyunca 11 kilo verdi. Nefesin ne kadar önemli olduğunu hastanede bir kez daha anladım." diye konuştu.
"Herkese aşı olmasını öneriyorum"
Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Semra Bilaçeroğlu da hastalarının aşı karşıtı olduğunu öğrendiğinde şaşırdığını belirterek, "Aşı olsaydı tedavi süreci bu kadar uzun sürmezdi. Hastamız tedavi olduğu sürede aşının önemini anladı. Salgının birinci ve ikinci dalgasında altta başka bir hastalığı bulunan yaşlı kişilerde hastalığı görürken şimdilerde 40 ila 50 yaşlarda aşısız altta başka hastalığı olmayan kişilerde de bu hastalığı görüyoruz. Herkese aşı olmasını öneriyorum." diye konuştu.
Bilaçeroğlu, hastalarının sağlık durumunun iyi olduğunu, taburcu aşamasına geldiğini kaydetti.