Tesbih üretimi yapan Mustafa Kalaycıgil,”Tesbih yapımı yaklaşık 2-3 gün sürüyor. Kesme, ölçülendirme, taslak çıkarma aşamaları var. Bu işlemler yapıldıktan sonra torna aşaması var. İsteğe bağlı olarak imamede işlem olacaksa oyma aşaması var. Yani tesbih üretimi zor bir süreç. Tesbihi yapmak çok zor. Gönülden yapmak gerekiyor. Tesbih emek, muhabbet ve aşk istiyor. Güzel bir tesbih için bunların hepsinin olması gerekiyor. Bunların hepsini bir noktada birleştirdiğiniz zaman ortaya tesbih çıkıyor. Kehribardan ve ağaç gruplarında tesbih yapıyoruz. Örnek verecek olursak, pelesenk ağacından, abanoz ağacından, kuka ağacının cevizinden yapıyoruz. Bunlar baya sert ağaçlar ve bu ağaçların dilinden anlamak gerekiyor. Özellikle oyma yaparken ve tornalarken. Normal ateş ve sıkma kehribar dediğimiz tesbihlerimiz 80-100 TL'den başlıyor ve yukarı doğru fiyatları çıkıyor. Malzemenin kalitesi, hamurun kalitesi, ürünün eskiliği yeniliği ürünün değerini değiştiriyor. Mesela Osmanlı dönemine ait olan bir tesbih çok daha farklı oluyor” dedi.
“Araba fiyatına tesbih”
100 yıllık tesbihine bir araba parası isteyen Kalaycıgil, tesbihinin nadir bulunan bir malzemeden olduğunu söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu tesbihim tahminlerime göre 100 yaşında ve Galip ustaya ait bir tesbih. O yüzden de maddi açıdan biraz daha değerli oluyor. İnsanlar bu tesbihlere yüksek fiyatlar ödüyorlar. Yurt dışında da baya ilgi görüyor bu tesbih. Normal sıkma kehribar diye tabir ettiğimiz bir tesbih. Bunların fiyatı 2 bin dolardan başlar ve tesbihin kondisyonuna göre değişir. Hare yapısına göre değişir. Rengine göre değişir. Yani bunları bir araya getirdiğimizde hepsini ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. Fiyatta ona göre ortaya çıkıyor. Bu tesbihler 80-100 yaşında olduğu için başından bir sürü iş geçebiliyor. Bu tesbihlerin bu zamana gelebilmesi çok zor ve o yüzden değerli. Benim elimde bulunan tesbih de güzel bir tesbih ve tek parça. Günümüze kadar güzel bir şekilde gelmiş. Ben bu tesbihe 5 bin dolar istiyorum. Tesbihe de ilgi yoğun, yurt dışından dahi isteyenler oluyor. Uzun zamandır da koleksiyonumda bulunuyordu. Ancak çıkarttım satmayı düşünüyorum.”
Mükremin Kaya