Üsküp
Tefeyyüz İlköğretim Okulunu ziyaretinde öğretmen ve öğrencilerle bir araya gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop, ardından yaptığı konuşmada, Kuzey Makedonya’da yaşayan Türklerin resmi bayramı olan 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü vesilesiyle ülkede olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Şentop, 137 yıllık geçmişe sahip, Kuzey Makedonya’da Türkçe eğitimin simgesi olmuş bu köklü eğitim kurumundaki kıymetli öğretmen ve öğrencilerle bir arada bulunmanın ve onların coşku ve heyecanını görmenin mutluluğunu ve gururunu yaşadığını söyledi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamlarını iletti.
İnsanlık tarihi kadar eski bir olgu olan dilin insanlar arasındaki ilişkilerin ve iletişimin temel taşı olmanın yanı sıra en etkili kültür aktarıcısı olduğunu vurgulayan Şentop, bir toplumu millet yapan en önemli unsur olan dilin, aynı zamanda kültür değerlerini oluşturan, yaşatan ve bünyesinde muhafaza eden önemli bir hazine olduğunu kaydetti.
Gelecek nesillerin dil öğrenirken aynı zamanda atalarından kalan karakteristik yaşam biçimlerini, içinde yaşadıkları toplumun kendine has özelliklerini öğrenmiş olduklarına işaret eden Şentop, şöyle devam etti:
"Bu sayede çok derin bir kültür mirası edindikleri gibi bu mirasın taşıyıcısı da oluyorlar. Dünyanın en kadim ve yaygın konuşulan dillerinden biri olan Türkçe bugün farklı lehçe ve ağızlarıyla Balkanlar'dan Çin’e kadar geniş bir gönül coğrafyasında soydaşlarımız tarafından konuşulmakta, bütün dünyadaki Türkleri aynı kültür ve aynı medeniyet tasavvuru çerçevesinde birleştirmekte ve binlerce yıllık kültür geçmişimizi yansıtmaktadır. Bu topraklara Türkçe’nin gelişi esasen Osmanlılardan da çok öncedir, 1500 yılı aşkın bir tarihe dayanmaktadır. O tarihlerden bu yana burada önemli bir Türk nüfusu oluşmuş ve Türkçe bu toprakların bir dili olarak konuşulmaya başlanmıştır. O zamanlardan bugüne kadar Türkçenin buralarda kök salmış, bu topraklarla zenginleşmiş ve aynı zamanda bu toprakları zenginleştirmiş olduğunu söyleyebiliriz."
Şentop, Türkçenin muhafaza edilmesi için çalışmaları gerektiğinin altını çizerek, gelişen yeni teknolojilerin Türk dilini köreltmesine izin verilmemesi, bilakis bu teknolojilerle Türkçeyi zenginleştirmenin yollarını aramak gerektiğini kaydetti.