Elazığ'da yaşayan Sedat Ağaçkıran, 1998 yılında Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği Bölümünü kazandı. Bu bölümden 2002 yılında mezun olan Ağaçkıran, KPSS'den yeteri kadar puan alamayınca, babasının da yaptığı yorgancılık mesleğine yöneldi. Çocukluk yıllarından beri yorgancılıkla iç içe olan Ağaçkıran, çırak olarak çalıştığı dükkanda önce usta oldu, ardından da kendisine ait bir iş yeri açtı. Çeyrek asrı aşkın bir süredir yün, pamuk ve elyaftan yorganlar yapan Ağaçkıran, yanında çalıştıracak çırak bulamadığı için mesleğinin son zamanlarını yaşadığını kaydetti.

"Gerçekten bir sanat ortaya koymak çok mutlu ediyor"

Mesleğe çıraklıktan başladığını ve yorgan yapmayı çok sevdiğini belirten Ağaçkıran, "1994 yılından beri bu işi yapıyorum. Çıraklıkla başladım yazları okul zamanında gelip mesleği öğrendim. Daha sonra üniversite okudum. Baba mesleğini devam ettiriyorum böyle. Okuduğum bölüm üzerine mesleği yapmadım. Yorgancılığı da çok seviyorum. Gerçekten bir sanat ortaya koymak çok mutlu ediyor. Başlangıçta öğretmenler grubunda KPSS ile atama olmadı.

Küçük yaşlarda bu mesleği öğrenmiştim, bu yönde devam ettim. Bu şekilde hayatımızı idame ettiriyoruz. Yorganlarımızı genellikle yün, pamuk ve elyaf olmak üzere 3 çeşit yapıyoruz. Müşteri ne tarz isterse o şekilde yapıyoruz. En sağlıklı olanı yündür, sıcak da tutar. Yorganlarımız yaklaşık 3-4 saat arasında zamanımızı alıyor. Tamamen elle dikim yapıyoruz, herhangi bir makine işi yok. Şu anda güncel fiyatlarımız eğer müşteri kendisi malzemesini getirirse yani bezini, yününü, pamuğunu tek kişilikleri 80 lira çift kişilikleri 90 liraya yapıp veriyoruz. Ama her şeyi bizden olursa pamuk olanlar tek kişilikleri 250 çift kişilikleri 300 liraya satıyoruz" dedi.

İlyas Ağaçkıran ise "Sedat'ın babası da yorgancıydı, kendisi rahmetli ablamın oğlu. Kendisi üniversite mezunu, ancak bu işi gönüllü olarak yapmak istedi. Sağlıklı olanlar yün ve pamuk yorganlardır. Şu anda teknolojiye baktığımız zaman ısınmaların, evlerde sobaların kalktığı birçok evde kalorifer olmakla birlikte rağbet düştü. Bence ince yapılı olarak yani kalın değil de normal bir yorganı kullanırsak daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bu tür yorganları halen evlerimizde kullanmaktayız. Bizim özellikle Elazığ yöresinde buna halen itibar edilmektedir. 3-5 senede bir yorganlarını çözüp yeniden güneşlendirip dikerek veya yeni bir şekil vererek tekrar yapılmaktadır. Güzel bir meslek, tabii biraz zorluğu var her mesleğin zorluğu var. İğne ile kazıyarak bu mesleği ayakta tutuyorlar. Bu mesleği yapanlara minnettarız" dedi.

Sedat Erbak 

HABERİ SİTEDEN OKU...