Eskişehir
Denizli Pamukkale Üniversitesi'nden sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olan Osman Sıtkı Mert, çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğini 13 yıldır başarıyla yürütmenin gururunu yaşıyor.
Mert, AA muhabirine, kendi hayatında da kendisine ışık olan öğretmenlerinin olduğunu, öğrencileri yetiştirmek onlarla beraber özgün ve yeni çalışmalar yapmaktan her zaman keyif aldığını söyledi.
Öğretmenliği mesai bittiğinde işi biten bir görev olarak görmediğini belirten Mert, şunları söyledi:
"Yaptığım mesleğimin bir yaşam biçimi olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi toplumu yükselten ancak öğretmenlerdir. Bu sözüne inan ve mesleğini bu şekilde icra eden bir öğretmenim. Sınıf ortamında çok farklı özelliklerde olan öğrencilerle çalışıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın mevzuatı gereğince her öğrencinin bireyselleştirilmiş eğitim planlarının hazırlanmasının önemini bize vurgulamıştır. Ancak biraz araştırma yaptığım zaman üstün yeteneklilere eğitim veren kurum sayısının çok az olduğunu fark ettim. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü'nde üstün zekalılar alanında yüksek lisans yapıyorum. Bakanlığında illerdeki yetenekli çocukların eğitimleri ile ilgili formatörlüğüm bulunmakta. Beni bu proje ile tanıştıran üniversitedeki hocam. Onun katkısı çok büyük. Bu çocukların okul bünyesinde eğitim alabilecekleri farklı bir eğitim ortamı maalesef yok. Biz de bunu mevzuat gereğince destek eğitim odası faaliyetleri şeklinde yürütüyoruz."
"Son 7 yıllık süreçte 70 üstün yetenekli çocuğumuzu mezun ettik"
Anadolu Üniversitesi, Tepebaşı Kaymakamlığı ve Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 2015 yılında imzaladığı ortak protokolü ile okulda ilkokul 1 ve 4'üncü sınıf seviyelerindeki tanılanmış üstün yetenekli öğrencilere, zenginleştirilmiş, farklılaştırılmış kendi bireysel beklentilerini karşılayabilecek eğitim ortamları sunulduğunu kaydeden Mert şunları kaydetti:
"Burada biz bu çalışmaları yürütürken, Milli Eğitim Bakanlığının müfredatındaki kazanımları yatay zenginleştirme ve hızlandırma şeklinde eğitim ve öğretim çalışmalarımıza devam ediyoruz. Son 7 yıllık süreçte 70 üstün yetenekli çocuğumuzu mezun ettik. Bu yıl ise tanılanmış 62 üstün yetenekli öğrenci eğitimlerine devam etmektedir. Avrupa Konseyi bünyesinde üstün yetenekli çocuklara eğitim veren aileler, eğitimciler ve akademisyenlerden oluşan EKA platformu var. 2016 yılında bu platforma başvurduğumuzda projemiz kabul edildi. Bu ağa katılan Türkiye'deki ilk devlet okuluyuz. Bugüne kadar kentte görev yapan bine yakın eğitim yöneticisi ve öğretmene 16 farklı kursta özel yetenekli bireyler hakkında eğitim verme fırsatını yakaladım. Okulda sadece akademik dersleri yürütmenin yanında kentteki kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, dernek ile vakıflarla da çeşitli atölye çalışmaları düzenleniyoruz."
Öğrencilerden Kayla Üstündağ ise ilkokul 3. sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, hedefinin tasarım mühendisliği olduğunu belirterek, eğlenceli bir ortamda eğitimlerini sürdürdüklerini kaydetti.
Milana Taşpınar da hayalinin modacı olup giysi tasarlamak olduğunu, dünyada tanınan bir tasarımcı olmak istediğin bildirdi.
Üstün yetenekli öğrencilerden Yağız Yıldırır, hayalinin diş doktoru olmak olduğunu ve çok çalıştığını söyledi.