Yaşlı bireylerin ömürleri boyunca biriktirdiği hatıraların unutulmasını engellemek, eğlenceli terapi yöntemleriyle sosyal yaşamdaki aktivitelerini dolu tutmak için Moral Evi’nde İngilizce eğitimlerine başlandı. Hafıza kaybının birden fazla lisan bilen insanlarda daha az sıklıkta görülmesi dolayısıyla dil öğrenimine ağırlık veren büyükşehir, yaşlı vatandaşların beyin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Bu kapsamda Moral Evi üyelerine, haftada 30 saat olmak üzere halk eğitim kurumlarında görev yapan İngilizce öğretmenleri tarafından ders veriliyor. Yaklaşık 20 gündür verilen eğitimler ışığında hafızasını ezbere dayılı dil eğitimiyle diri tutan hastalar hem keyifli dakikalar geçiriyor hem de yeni bir lisan öğreniyor.
TOLAY: HAFIZA ALIŞTIRMASI İÇİN ALZAYMIR HASTALARIMIZA BİRÇOK TERAPİ YÖNTEMİ UYGULUYORUZ
Konu hakkında açıklama yapan GBB Sağlık Hizmetleri ve Engelliler Daire Başkanı Dr. Serdar Tolay, yaşlı bireylerin hafızasını diri tutmak için Moral Evi’nde birçok terapi yöntemini düzenli aralıklarla uyguladıklarını belirtti. Alzaymır hastalığının tam anlamıyla bir tedavisinin olmadığını aktaran Tolay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Yaşlı Destek Programı kapsamında Moral Evi Projesi hayata geçirildi. Bu anlamda hükümetimizin sosyal destek içeren projelere çok büyük katkısı oluyor. Vatandaşın gönlüne dokunmak çok anlamlı. Biz bu açığı kapattığımız için vicdanen çok rahatız. Merkezde gruplar halinde terapi uyguluyoruz. Özellikle hastanelerden alzaymır tanısı almış hastaları kabul ediyoruz.”
“AMACIMIZ, ONLARI HAYATLA DAHA BARIŞIK BİR HALE GETİRMEK”
Bu hastalığın aileler için de çok zor olduğunu dile getiren Tolay şunları anlattı: “Merkezde alzaymırlılara gündüz bakım evi hizmeti sunuyoruz. Hastaların sosyal yaşamlarını kolaylaştıracak, sosyal hayata adaptasyonlarını sağlayacak türden çalışmalar organize ediyoruz. Bu yönümüz sayesinde hasta yakınları da nefes alıyor. Her bir ailenin ferdi yaşlılarına, annelerine ve babalarına bakmakla yükümlü. İş hayatında aile bireylerinin alzaymır hastalarıyla ikinci bir çocuk gibi bakması gerekiyor. Biz de bu anlamda hastalarımıza merkezimiz sayesinde meşguliyet terapisi uyguluyoruz. Etkinliklerle zamanlarını nitelikli hale getiriyoruz. Amacımız onları hayatla daha barışık bir hale getirmek.”